Ürün Yönetimi Kasım 01 · 6 dk okuma

Ürün Yönetimine Nöropsikolojik Yaklaşım

Antalya'da düzenlenen Search 'n Stuff Konferansı'nda, teknoloji dünyasında giderek daha fazla ilgi görmekte olan nöropsikolojinin ürün yönetimine entegrasyonunu ele alma fırsatım oldu. Konferans, kullanıcı davranışları hakkında elde edilen bilgilerin inovasyonu nasıl yönlendirebileceğini keşfetmek için dünya çapında düşünce liderlerini bir araya getirdi.

SESTEK olarak, kullanıcı odaklı ve sezgisel deneyimler yaratmak için ürün tasarım stratejilerimize nöropsikolojik ilkeleri entegre ediyoruz. Çağrı merkezleri için yapay zeka destekli ve pazar lideri konuşma tanıma oranına sahip olan SESTEK, ürün yönetiminin geleceğini şekillendirmek için son bilimsel gelişmelerden faydalanmaktadır.

Nöropsikoloji, beynin davranışı nasıl etkilediğini inceleyen bir alandır ve dijital ürünlerle kullanıcı etkileşimlerine dair değerli bilgiler sunar. Bu bilgileri kullanarak, geleneksel ürün yönetimi yöntemlerinin ötesine geçebilir ve kullanıcılarımızın doğal bilişsel süreçleriyle uyumlu çözümler inşa edebiliriz. Bu sayede etkileşimlerini daha sorunsuz ve sezgisel hale getirebiliriz.

 

Nöropsikoloji Nedir ve Ürün Yönetiminde Neden Önemlidir?

Nöropsikoloji, beynin nasıl çalıştığını ve bunun bilişsel süreçlerimizi, davranışlarımızı ve karar verme süreçlerimizi nasıl etkilediğini inceleyen bir alandır. Ürün yöneticileri için, insan-makine etkileşimi (HMI) ve kullanıcı davranışlarını tıklama ve sayfa görüntülenme analizlerinin ötesinde daha derin bir şekilde anlamayı sağlar.

Neden önemlidir? Çünkü bu hayati bir unsurdur. Nöropsikolojik bilgileri entegre ederek, ürün yöneticileri kullanıcılarla daha derin, içsel bir düzeyde rezonansa giren deneyimler tasarlayabilirler. Bu da daha iyi kullanılabilirlik ve daha yüksek kullanıcı memnuniyeti sağlar.

 

Nöropsikolojik Araçlarla UX Optimizasyonu

Ürün yönetiminde, UX tasarım süreci genellikle anketler ve geri bildirim formları gibi açık ölçümlerle desteklenir. Ancak, bu geleneksel yöntemler her zaman kullanıcıların bilinçaltı düşüncelerini veya davranışlarını yakalayamayabilir. İşte burada nöropsikolojik araçlar devreye girer.

Isı haritaları, göz izleme ve EEG (elektroensefalogram) gibi daha ileri teknolojiler ve fMRI (fonksiyonel manyetik rezonans görüntüleme) gibi teknikler, kullanıcıların ürün içindeki farklı uyarıcılara karşı bilinçaltı tepkilerini ölçmemizi sağlar.

Örneğin, bir ısı haritası, bir sayfanın hangi kısımlarının kullanıcıların dikkatini doğal olarak çektiğini göstererek, kullanıcıların gezinirken en rahat hissettikleri alanları vurgular. Bu ölçüm tekniği, ürün yöneticilerinin kullanıcıların bilişsel süreçleriyle uyumlu bir şekilde arayüzleri optimize etmelerine olanak tanır ve tasarım sürecini önemli ölçüde geliştirir.

 

Kullanıcı Odaklı Stratejiler için Davranışsal İçgörüler

Nöropsikoloji, kullanıcı davranışlarına dair içgörüler de sunarak, doğrudan kullanıcı odaklı ürün stratejilerini şekillendirebilir. Karar verme süreçlerini etkileyen bazı ana bilinçaltı süreçler şunlardır:

  • Varsayım Yanlılığı (Default Bias): Kullanıcılar, önceden belirlenmiş seçeneklere bağlı kalma eğilimindedir çünkü bu, daha az zihinsel çaba gerektirir. Bu, ürün tasarımında kullanıcı seçimlerini iş hedefleriyle uyumlu hale getirmek için kullanılabilir.
  • Kaybetme Korkusu (Loss Aversion): İnsanlar kayıplardan daha çok korkar, kazançlardan ise daha az değer verirler. Bu ilke, hareketsizliğin risklerini ince ince vurgulayan ve kullanıcıları dönüşüme yönlendiren özelliklerin tasarımında rehberlik edebilir.

Bu davranışsal ilkeleri anlamak, ürün yöneticilerinin kullanıcıların bilişsel süreçlerine hitap eden stratejiler geliştirmelerine yardımcı olur, böylece daha sorunsuz ve etkili kullanıcı deneyimleri sağlanır.

 

Karar Verme Sürecini Nöropsikoloji ile İyileştirmek

Karar verme, kullanıcı davranışının temel bir yönüdür ve nöropsikoloji, ürün yöneticilerinin bunun arkasındaki mekanizmaları anlamalarına yardımcı olur. Dikkate alınması gereken bazı önemli fenomenler şunlardır:

  • Seçim Aşırı Yükü (Choice Overload): Çok fazla seçenek sunulduğunda, kullanıcılar karar vermekte zorlanabilir veya süreci tamamen terk edebilir. Seçenekleri sadeleştirmek, bilişsel yükü azaltabilir ve kullanıcı memnuniyetini artırabilir.
  • Çerçeveleme Etkisi (Framing Effect): Seçeneklerin nasıl sunulduğu, karar verme sürecini etkiler. Ürün yöneticileri, ürün özelliklerini veya faydalarını stratejik bir şekilde çerçevelendirerek kullanıcıları daha istenen sonuçlara yönlendirebilirler.
  • Duygular (Emotions): Duygusal durumlar, karar verme üzerinde önemli bir etkiye sahiptir. Nöropsikoloji, korku, heyecan veya mutluluk gibi duyguların kullanıcı etkileşimi ve ürünle olan ilişkileri nasıl etkileyebileceğini ortaya koyar. Tasarımdaki duygusal tetikleyicileri kullanmak, daha güçlü kullanıcı bağları ve marka sadakati yaratabilir.

 

Kullanıcı Odaklı Tasarım ve Nöropsikoloji Desteği

Nöropsikolojinin ürün yönetimine entegrasyonunun amacı, sezgisel, kullanımı kolay ve kullanıcıyı odak alarak tasarlanmış ürünler yaratmaktır. Nöropsikoloji tarafından desteklenen bu hedefi yönlendiren bazı temel ilkeler şunlardır:

  • Bilişsel Yük Teorisi (Load Theory): Bu teori, kullanıcı arayüzlerinde bilişsel yükü minimize etmenin önemini vurgular ve görevlerin, kullanıcıyı aşırı bilgi veya seçenekle bunaltmadan kolayca yapılmasını sağlar.
  • Hick’in Kanunu (Hick’s Law): Hick’in Kanunu, karar vermek için geçen sürenin seçenek sayısıyla arttığını belirtir. Arayüzleri basitleştirerek ve karar noktalarını minimize ederek, ürün yöneticileri kullanıcıların hedeflerine daha hızlı ulaşmalarına yardımcı olabilirler.
  • Fitts’in Kanunu (Fitts’ Law): Fitts’in Kanunu, bir hedefe işaret etmek için geçen zamanı, hedefin büyüklüğü ve uzaklığına bağlı olarak tahmin eder. UI tasarımında bu yasa, anahtar öğelerin (örneğin butonlar veya gezinme bağlantıları) hızlı erişim için optimal bir şekilde yerleştirilmesini sağlar ve kullanılabilirliği artırır.

 

Sonuç

Ürün Yönetiminin Geleceğini Şekillendirmek

Nöropsikoloji, ürün yöneticilerine güçlü bir araç seti sunar, böylece yüzeysel tasarım ilkelerinin ötesine geçebilir ve kullanıcı davranışının özüne inebilirler. Beynin nasıl bilgi işlediğini, karar verdiğini ve uyarıcılara nasıl tepki verdiğini anlamak, ürün ekiplerinin sezgisel ve kullanıcı dostu ürünler yaratmalarını sağlar, bu da hedef kitleleriyle derin bir bağ kurar.

SESTEK olarak, bu çığır açıcı içgörüleri ürün stratejilerimize dahil etmek için sürekli olarak evriliyoruz, böylece yalnızca kullanıcılarımızın beklentilerini karşılamakla kalmaz, aynı zamanda onları aşarız. Nöropsikoloji, ürün yönetiminin geleceğini açığa çıkarmanın anahtarıdır, akıllı ve etkili tasarımlar yaratmaya yardımcı olur.

 

Yazar: Berkay Vuran, Senior Product Analyst

 

Keşfetmeye Devam Et
Konuşma Tanıma Mart 27 · 3 dk okuma
Konuşma Tanıma Karşılaştırma Testi 2023

Konuşma Tanıma nedir? Otomatik Konuşma Tanıma (ASR) olarak da bilinen Konuşma Tanıma (SR), sisteme ulaşan sesleri metne dönüştürmek için kullanılan bir sistemdir. Bu, kullanıcıların tuşlar veya düğmeler gibi geleneksel araçlar...

Devamını Oku
Strateji Ocak 30 · 5 dk okuma
Gartner’ın 2023 ve Sonrası İçin En İyi 10 Stratejik Öngörüsü

Geçtiğimiz yıllarda olduğu gibi bu yıl da teknoloji kararlarımızı büyük ölçüde etkileyeceğine inandığımız ilk on trendi sizler için derledik.

Devamını Oku
Müşteri Deneyimi Eylül 17 · 6 dk okuma
Müşteri Deneyimi Odaklı Self Servis: Bir Bankacılık Başarı Hikayesi

“Kullanıcı deneyimi” veya moda tabirle “UX.” Son zamanlarda bu terimi ne kadar sık duyduğumuzu fark ettiniz mi? Mobil uygulamalardan ürün tasarımına, web sitelerinden tanıtım yazılarına uzanan farklı alanlarda sürekli olarak...

Devamını Oku

Bize Ulaşın

Teşekkürler!

İletişime geçtiğiniz için teşekkürler. En kısa sürede size geri döneceğiz.

Başarısız!


Anasayfaya Dön

Application Form

Click here or drop files to upload

Teşekkürler!

Hepsi Tamam!


- pozisyonu için başvurunuz başarıyla gönderildi.


Kariyer Sayfasına Dön

Başarısız!


Kariyer Sayfasına Dön